Bizim Hikayelerimiz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İkinci Bölüm

3 posters

Aşağa gitmek

İkinci Bölüm Empty İkinci Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 27th Şubat 2010, 01:29

UYARI/DUYURU: Okuyup kaçanlara ve tek kelimelik mesajlara gerçekten tahammülüm kalmadı. Ne yazık ki yapılan yorumların sayısı, okunma sayılarının ve benim cevap yazmak için girdiğimde gördüğüm isimlerin kıyısından bile geçmiyor. Tamam berbat yazıyorum diye düşüneceğim ama o zaman bu okuyan insanlar neden hikayemi okuyorlar ya da okudukları halde neden iki dakikalarını bana ayıramıyorlar. Sabrım taştı çok üzgünüm ki. Yine de bir umutla belki durum düzelir diye bu bölümü de böyle yayınlıyorum ama gene aynı şeyleri yaşarsam kesinlikle yeni bölümü sadece yorum yapanlara yollayacağım. Bana ve emeğime böyle saygısızca yaklaşanlar için saatlerimi bilgisayar karşısında geçirecek değilim. Net mi olamadım ki sizlere karşı. Yaptığınız yorumların beni nasıl mutlu ettiğini ve yeni bölümlerin güzelleşmesine katkıda bulunduğunu anlatamadım mı? Yorumlarını yapan arkadaşlar ise kesinlikle üzülmesinler. Ya özel olarak yollayacağım ya da forumumda sadece onlara gizli grup yapıp okutacağım. Ben size güzel görseller hazırlamak, isteklerinizi öğrenmek, hikayeyi güzelleştirmek için çırpınıyorum ama bunu bana çok görüyorsunuz. Neyse, kararım kesin onu söyleyebilirim. Pek gelişme olacağını sanmıyorum ama yine de içten düzelmesini öyle çok istiyorum ki… Umarım haksız çıkarım ve sizler yorum yaparsınız. Yapmazsanız da ne yapalım sağlık olsun diyeceğim ama çok iyi biliyorum ki çok ama çok üzüleceğim. Şimdi, iyi okumalar.


İKİNCİ BÖLÜM



-Onlardan nefret ediyorum.
Dedi Ron yüzü hala az önceki olayların etkisiyle kırmızıyken. Hermione başını anladığını belirtircesine salladı. Konuştuğunda bir elini yavaşça delikanlının koluna koymuştu.
-Öfkeni anlıyorum. Ama biraz daha soğukkanlı davranmayı öğrenmeliyiz. Biz böyle sinirlendikçe onlar da mutlu oluyorlar.
Ron’un mavi gözleri öfkeyle kısıldı:
-Onları lanetlemek istiyorum.
-Yapma ama böyle dersen onlardan ne farkımız kalacak.
-Hadi Hermione. Malfoy’un bize çiçekler sunmak istediğini düşünmüyorsun değil mi? Adam biz ölsek en büyük mutluluğunu yaşar.



Genç kız başını yenilgiyle yere eğdi. Ron’a ne cevap verebilirdi ki? Dediklerinin son kelimesine kadar haklıydı ve bu durum gerçekten korkunçtu. Altı yıldır karşılarında oturan bu genç adam bir gün gelecek ölmeleri için onlara lanet atacaktı ve muhtemelen bundan hiç pişmanlık duymayacaktı. Hermione, Ölüm Yiyenlerin soğukkanlılığına şaşırdı bir an. Masum insanların hayatlarını ellerinde almak ya da insanların … Bu hakkı onlara kim verebilirdi ki? Koridorun sonuna geldiklerinde geriye baktı. Malfoy ve Parkinson’ı hâla görebiliyordu. Kız ona bir şeyler söylerken genç adamın hala onları izlediğini gördü. Çok yakın saylmazlardı ama yine de bir şekilde birbirlerine baktıklarını hissedebiliyordu. Acaba günü geldiğinde, onun eline düşerse eğer, Malfoy onu öldürürken böyle dik ve umursamaz durabilecek miydi?



-Her neyse, şimdi gidip yollamam gereken mektupları postalayalım.
-Tamam ama Blaise’e de söylesek iyi olmaz mıydı?
Draco Büyük Salon’un kapısına bir bakış attıktan sonra genç kıza geri döndü:
-Git bak istiyorsan.
Cümlesini bitirmeden gayri ihtiyari koridorun sonuna baktı. Uzaklaşan üç kişiyi görürken Granger’n kendisine baktığını fark etti. Bakışlarını ondan ayırmadan Pansy’e tekrarladı:
-Hadi,daha ne kadar bekleyeceğim?
Pansy gülümseyerek saçlarını yan tarafına topladı. Daha sonra Draco’ya bir adım yaklaştı. Göğsüne ellerini koyarken genç adam şaşırarak ona baktı. Genç kız ona eğilirken soğuk dudaklarına bir öpücük bıraktı. Öptüğü yumuşaklıkta geriye çekildi ve hızla salona yöneldi.



Avluya çıktıklarında Hermione soğuk havanın yüzüne çarptıüını fark ederken gözlerini kapattı. Artık bir şey düşünmek istemiyordu. Özellikle potansiyel bir Ölüm Yiyen'in neler hissettiğini... Tahta sıraya yönelirken konuştu:
-Hadi çocuklar , onun için suratınızı asmaya değmez.
Ron da yanına otururken omuzlarını silkti. Hermione'nin bu sakinliği onu her defasında şaşırtıyordu.
-Ailesine kadar hakarete uğrayan sen değilsin.
Harry güldü:
-Eminim bulanık derken ailesine de atıfta bulunuyordur , Ron.
Hermione artık konuyu değiştirmek istiyordu.
-Neyse. İlk dersimiz iksir değil mi?
Genç kız cevap olarak Harry'nin omuzlarının düştüğünü görürken koluna yaslandı:
-Artık Snape de yok , onun altın çocuğu olma yolundasın.
-Yaaa. Sanki yeterince "altın çocuk" değilmişçesine.
Hermione Ron'un yorumuna gülerken Harry de biraz kayarak genç kızın başını omzuna daha iyi yaslamasını sağladı.
-Melez Prens'in işinde oldukça iyi olduğu kesin.
Genç kız parmağına saçlarına dalgınca dolarken mırıldandı:
-Öyle.
-Söylesene Hermione. Birinin derslerde seni geçiyor olması rahatsız etmiyor mu?
Hermione kaşlarını çatarken gözlerini beklentiyle açmış Ron'a baktı:
-Hayır,etmiyor.
Genç adam cübbesini düzeltirken Harry'e bir sır veriyormuşçasına fısıldadı:
-Bence bu kızın gerçekten Mione olup olmadığını anlamalıyız.
-Çok komik.
Dedi Hermione başını Harry'nin omzundan kaldırırken.
-Belki de ölümcül bir hastalığın olduğunu öğrenmiştir , Harry.
Genç kız başını iki yana salladı:
-Yanılıyorsun Ron.
Başını iki yana sallayarak iki bilmişe baktı. Karşısındaki delikanlılar şekerine kavuşmaya çok yaklaşmış küçük çocukların mutluluğuyla onu izliyorlardı. Hermione onların eline yem verdiğinin farkında ama onlar karşı duvarın ne kadar sert olduğunu bilmiyorken yavaşça ayağa kalktı. Elini beline dayarken sabırlı bir sesle konuştu:
-Çünkü ; ben iksir konusunda o kitap olmadan Harry'nin bir hiç olacağını çok iyi biliyorum.
İki çift göz büyürken bir an sonra Ron bir kahkaha savurarak öne eğildi. Harry tek kaşını kaldırarak ona bakarken Hermione gülümsedi:
-Ve işte beyler , skor.
Hermione zarif bir reveransla eğildikten sonra doğruldu. Arkasını döndükten sonra içeri koşarken arkasından fişek gibi kalkan delikanlıyı duyabilmişti.



Harry kendi etrafında dönerken fazla kalabalık olmayan koridoru tarıyordu. Ron ve Hermione ondan kaçmayı başarmışlardı. Delikanlı omzuna dokunan elle arkasına dönerken karşısında duran yeni profesörü gördü. Kadın yüzünde sıcak bir gülümsemeyle ona bakıyordu. Harry onun sabahki dikkatini hatırlarken bu ilginin nereden kaynaklandığını merak etti. Yine de bir şey demezken o da gülümsedi. Bu sırada profesör konuştu:
-Eminim deli olduğumu düşünüyorsundur.
Genç adam aklından geçenlerin kelimelere dökülmesiyle oldukça rahatsız olurken başını öne eğdi:
-Tabi ki hayır.
Aida neşeyle saçlarını geri attı:
-Merlin aşkına yalan söylemeniz bile aynı.
Harry kafası karışırken soran gözlerle ona baktı. Aida bir anda başından beri açık olmadığını hatırlarken bir nefes aldı. Delikanlının onun kim olduğunu bilmemesi son derece doğal değil miydi?
-Hata bende. Kendimi sana tanıtmalıydım. Ben annenin ve babanın eski arkadaşlarından biriydim.
Genç adam şaşırarak ona baktı. Bilinçsizce saçlarını dağıtırken kadın tekrar konuştu:
-Tanrım , James yeniden karşımdaymış gibi. Bu kadar benzerlik ciddi ölçüde şaşırtıcı. Neyse , benim bir an önce sınıfıma gitmem gerekiyor , Harry. Seninle sonra da sohbet edebileceğimiz umuyorum.
-Elbette efendim,sevinirim.
Harry cevabını verdikten sonra kadın gülümseyerek yoluna devam ederken genç adam bir an olduğu yerde durdu. İzlediği kadın bir zamanlar anne babasıyla onunla konuştuğu gibi konuşmuştu. Harry bir an imrendi. Hayatta en çok dilediği şey herhalde anne babasına sahip olabilmek olurdu. Onlar hayatta olsa nasıl bir yaşamı olacağını düşündü. Herhalde her şey çok daha farklı olurdu. Ne olursa olsun hiçbir zaman bir aileye sahip olmanın nasıl bir olduğunu öğrenemeyecekti. Bu düşünce içinde bir yerlerde kalbini kırarken omuzları düştü. Arkadaşlarını aramaktan vazgeçerek iksir dersine gitmeye karar verdi.



Harry zindana girdiğinde Hermione ve Ron’u görürken onlara ilerledi.
-Nerede kaldın?
Hermione endişeyle ona bakarken Harry omuz silkti:
-Mesele yok,geldim işte.
Genç kız kaşlarını çatarken Ron’a baktı. Genç adam ona durumu anlamadığını belli ederken Hermione iç çekti. Arkasına yaslanarak kollarını kavuşturdu. Dakikalar geçtikçe sınıf dolarken Hermione saatine baktı. Dersin başlamasına bir iki dakika kaldığını görürken geriye bakarak sınıfın geri kalanını taradı. Ortak ders aldıkları Slyteherin’lerin ve özellikle Malfoy’un sınıfa teşrif ettiğini(!) gördükten sonra dikkat çekmemek için önüne döndü. Bir dakika geçmeden Profesör Slughorn da neşeli bir şekilde girdi. Keyifli olduğu zamanlardaki gibi ellerini ovuşturarak yürüyordu. Hermione onun masasına yönelmesine beklerken kendi sırasında durduğunu fark ederek şaşırdı. Şaşkınca adama bakarken o konuştu:
-Ah, Bayan Granger bir misafir olduğunuzu ve benim dersimde izinli sayılacağınızı bildirmek isterim.
Hermione gözlerini kocaman açarak arkadaşlarına döndü. Harry ve Ron’un da merakla ona baktıklarını görürken yavaşça ayağa kalktı. Profesör bir adım geriye giderek ona yol verirken genç kız sırasından çıktı. Kapıya yürürken de bir yandan da aklından olası seçenekler geçiyordu ama Hermione hiçbir mantıklı açıklama yapamazken çıkışa ulaşmıştı bile.



Hermione sınıftan çıkmadan fısıltılar başlarken öğrenciler bu pek rastlanmayan durumu aralarında tartışmaya başlamışlardı bile. Parvati kapıya vurarak içeri girerken Profesör başını sallayarak özrünü kabul etti. Kız siyah örgülerini savururken büyük bir telaşla sırasına geçti. Gözlerinde parlak ışıklar yanarken büyük heyecanla arkadaşlarına döndü.
-Yukarıda kimi gördüm bilemezsiniz.
Profesör Slughorn ona bakarken Parvati hafifçe başını eğdi:
-Özür dilerim, efendim.
Ancak adam kızın düşündüğü gibi kızgın değildi aksine keyfili gülümsemesini sürdüyordu.
-Önemli değil, Bayan Patil. Böyle durumların sizleri heyecanlandırması çok normal.
Sınıftakiler birbirlerine neler döndüğünü sorarken Parvati konuştu:
-Viktor Krum okula gelmiş. Bana Hermione’yi sordu.
-Seninle konuştu mu yani,inanamıyorum!
Ron öfkeyle söylendi:
-Belli ki konuşmuş.
Profesör Slughorn masasına geçerken konuştu:
-Eh, sizler de ziyaretçimizin kim olduğunu öğrenmiş oldunuz böylece , aslında bir kulüp toplantısı ayarlayabilirsem hemen Bay Krum’u da davet ederim değil mi Harry?
Harry, Viktor’un Hermione’yi ziyaret etmiş olması gerçeğiyle yüzleşemeden şaşkınlıkla başını sallarken aslında neyi onayladığını tam olarak bilmiyordu. Haber duyulduktan sonra sınıftaki hareketlenme artarken Profesör de muhteşem Krum’la çektireceği fotoğrafları düşünüyor olmalıydı ki kendi dünyasına dalıp gitmişti. Genç adam yanındakine dönerken Ron’un öfkeden kırmızıya döndüğünü gördü. Ron öfkeyle parlayan mavi gözlerini Harry’e dikti.
-Adamdaki yüzsüzlüğü görüyor musun? Taa buralara kadar gelmiş. Gösteriş düşkünü…
-Tamam Ron.
Harry elini Ron’un omzuna koydu:
-Belki de yakınlardaydı uğradı.
-Eh, yolunu fazlasıyla değiştirmesi gerekir bu durumda.
-Haklısın.
Harry elini çekerken geriye yaslandı. Bu sırada Pansy’nin sesi duyuldu:
-Ne yani herkesin sevgilisi için böyle izinler veriliyor mu?
Ron öfkeyle geriye dönerken Harry hızla onu yakaladı. Malfoy ve ekibine pis bir bakış atarken Ron’u çekeleyerek zorla önüne döndürdü.
-Bizi kışkırtmaya çalışacaklar,sakin ol.
-Oldukça başarılı olacaklarını söyleyebilirim.
Harry yutkunurken söyleyecek bir şey bulamadı. Bu gerçekten hiç beklenmeyen bir durumdu. Hermione son zamanlarda onunla konuştuklarından bile bahsetmemişti. Adam niye onu ziyarete gelmişti ki?



Ron kollarını kavuşturmuş, öfkesinden burnundan soluyordu. Viktor Krum’da açıklayamadığı ama ona ters gelen bir şeyler vardı. Tamam, ünlü bir oyuncuydu hatta bu yetersizdi o süper ünlü bir oyuncuydu. İnsanlar maçlarını deli gibi takip ediyor ve onunla aynı havayı solumak için neredeyse birbirlerini ezecek hallere geliyordu. Ama yine de bir şeyler yerine oturmuyor gibiydi. Ron onun Hermione’ye olan ilgisinin sebebini çözemiyordu. Hermione zeki ve çok iyi bir kız olabilirdi ama Viktor’un onunla ne işi olurdu ki? Genç kızın çocukluktan çıktığının, farklılaştığının farkındaydı ama yine de bu bulmacada yerine oturmayan şeyler vardı. Ron ne olursa olsun onun üzülmesini istemezdi.



Draco Malfoy kendisiyle görüşmek isteyen Snape’in yanından dönüyordu. Köşeyi dönüp ilerlerken her nedense derste olmayan birinci sınıf öğrencisinin kendisini görünce korkuyla geriye çekilmesini keyifle izledi. Karşısındaki insanlarda korkuyla karışık bir saygı uyandırmayı seviyordu. Gücü elinde tutmaktan her zaman hoşlanmıştı ve bunu hissetiği her an en mutlu dakikaları oluyordu. Yürümeye devam ederken girişteki iki kişiyi fark etti. Bir anda olduğu yerde kalırken Krum ve Granger’a baktı. Krum, Viktor Krum burada onunla konuşarak ne yapıyordu? Gözlerini onlardan ayıramazken dikkatle hareketlerini izledi. Oldukça samimi bir konuşma yapıyor gibiydiler. Draco Granger’ın neşeyle onla konuştuğunu görürken elindeki izin kağıdını sıktığını fark etmedi bile. Genç adam yutkunurken genç kız Viktor’un koluna girdi ve ikisi çıkışa yöneldiler. Draco görülmemek için hızla harekete geçti. Zindanlara hiç olmadığı kadar hızlı inerken tekrar Krum’un burada ne aradığını ve ders saati nasıl konuşabildiklerini düşündü. Sonra aklına yeni iksir profesöleri gelince düşünmekten vazgeçti. Viktor Krum gibi birinin ondan izin almış olması çok da zor olmasa gerekti. Sınıfın kapısına geldiğinde durarak derin bir nefes aldı, ne olursa olsun kendi sakin görüntüsünü bozmamalıydı. Daha sonra da bir an önce sınıfa girecek ve yukarıdaki manzaraya hiç rastlamamış gibi davranacaktı.

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İkinci Bölüm Empty Geri: İkinci Bölüm

Mesaj tarafından ss_angel 28th Şubat 2010, 23:57

ben geldim

şimdi okudum 2.bölümü.

hermione harry ye haddini bildirince nasılda eylendim yaa Very Happy gerçekmiş gibi Very Happy
ikisirde melez prens olmasa harry gerçekten beta bir zorlanırdı.tabi artık dersi slughorn un vermeside harry için bir artı.

şu yeni profesör meğerse james in arkadaşıymış.demekki diğerlerini de tanıyor.
harry ile yakından ilgileneceğini düşünüyorum.umarım iyi biridir.belli olmaz lord her yere sızabilir Evil or Very Mad

victor kurum un gelmesine çok şaşırdım.uzun zamandır aklımda bile olmayan bir karakter,şimdi onun gelmesi iyi oldu.draco kıskandı sanırım ama kendiside,kendi duygularının daha farkında olmadığı için anlamadı...

çok güzel bir bölüm olmuş canım...
ellerine sağlık...

ss_angel

Mesaj Sayısı : 9
Kayıt tarihi : 29/12/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İkinci Bölüm Empty Geri: İkinci Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 1st Mart 2010, 01:30

Çok sevindim tatlım Eğlendirebildiysem ne güzel. Aida ne olacak,beraber göreceğiz. Harry'le bağlantısı olacak tabii. Krum karıştırdı gitti tabi ama Draco zamanla çözer olayı,zeki çocuk. Ay bu güzel yorumun için teşekkür ediyorum sana Bu arada yeni yıldaki ilk cevabım oldu,yaşasın!

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İkinci Bölüm Empty Geri: İkinci Bölüm

Mesaj tarafından bellatrix 13th Mart 2010, 02:02

evvet hermione ve draco ! Very Happy birbirlerini kıskanıyolar dimi ben yanlış anlamadım ?? her ikiside hissettiklerini kabul ettiklerinde ne olacak, aralarında neler geçecek, nasıl gelişecek ilişkileri daha doğrusu bi ilişkileri olabilecekmi merak ediyorum. merak merak merak.. Very Happy ayrıca krum ın gelmesine çok şaşırdım bi an nerden çıktıki şimdi bu dedim umarım draco ve hermione arasında bi sorun oluşturmaz

bellatrix

Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 07/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

İkinci Bölüm Empty Geri: İkinci Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 13th Mart 2010, 02:31

bellatrix demiş ki:evvet hermione ve draco ! Very Happy birbirlerini kıskanıyolar dimi ben yanlış anlamadım ?? her ikiside hissettiklerini kabul ettiklerinde ne olacak, aralarında neler geçecek, nasıl gelişecek ilişkileri daha doğrusu bi ilişkileri olabilecekmi merak ediyorum. merak merak merak.. Very Happy ayrıca krum ın gelmesine çok şaşırdım bi an nerden çıktıki şimdi bu dedim umarım draco ve hermione arasında bi sorun oluşturmaz
Kıskanıyor gibii duruyorlar. Gelecek bölümlerde var sorularının cevapları. Krum görünüp gidecek zaten. Yorum için teşekkür ettim =)

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz