Bizim Hikayelerimiz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Üçüncü Bölüm

3 posters

Aşağa gitmek

Üçüncü Bölüm Empty Üçüncü Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 6th Mart 2010, 01:46

Üçüncü Bölüm Avatar11r

03



Draco izin kağıdını hala Krum’la çektireceği fotoğrafların hayalini kuran profesörüne bıraktıktan sonra sınıftaki heyecan dalgasından etkilenmemiş şekilde sırasına yöneldi. O oturduğu sırada ona dönen Pansy hevesle konuştu:
-Durumu biliyorsun değil mi, Draco?
Delikanlı başını yavaşça sallarken Blaise söze karıştı:
-Olaydan pek hoşnut değilsin gibi.
-Gereksiz insanların bütün ilgiyi toplaması konusunda rahatsızım,evet.
Pansy saçıyla oynarken mırıldandı:
-Doğru söylüyorsun aslında. Bu aptal insanlar dikkatlerini her zaman yanlış yöne veriyorlar.
Draco kaşlarını hafifçe kaldırarak genç kıza döndü:
-Oysa ben senin de bu konuyla çok ilgili olduğunu düşünmüştüm.
-Ne demek istiyorsun sen?
Delikanlı omzunu silkti:
-Söylediğimi anlayacak kadar akıllı olduğunu düşünüyorum Pans,biraz düşünsen çözersin bence.
Gözlerinden ateşler çıkarken Pansy kitabını alarak ayağa kalkmaya yeltendi,ancak aynı anda sarışın delikanlı uzanarak bileğini tutarak onu bastırırken öfkeyle mırıldandı:
-Olay çıkarma ve yerine otur.
Genç kız yutkunarak onun gözlerine bakar ve oradaki kzıgınlığı görürken kitabını yerine koydu. Onu dikkatle izleyen Draco daha sonra geriye yaslanarak kollarını kavuşturdu:
-Şimdi bu saçmalığı burada bitiriyor ve daha önemli şeylere odaklanıyoruz,anlaşıldı mı?



Hermione genç adamın anlattıklarına gülerken hafifçe omzuna vurdu:
-Ama bu yaptığın haksızlık,seni aylar sonra görüyorum ve bana sadece birkaç dakikan daha kaldığını söylüyorsun. Üstelik iksir dersine bile girmedim.
Genç adam geniş omuzlarını silkerken gülümsedi:
-Profesörünüzün ders yapmayacağını düşünüyorum.
Hermione bir an düşünürken daha sonra güldü:
-Haklısın, ünlü “Krum” buraya kadar geldiğine göre,belki de şerefine bu dersi yapmaz. Hey,aslında senin için bir kulüp toplantısı ayarlayacağına eminim.
-Söylediğim gibi maalesef daha fazla kalmam. Bulgaristan’a dönmem gerekiyor,sadece Profesör Dumbledore’a da uğramam gerekiyordu ve seni de görmenin iyi olacağını düşündüm.
-Üzülmene hiç gerek yok, o toplantıların başıma gelen en güzel şeylerden biri olduğunu söyleyemem. Hem seni uzun bir aradan sonra görmek gerçekten güzeldi. Ee,peki profesörü niye görmek istiyorsun?
-Eh, çok da önemli bir şey değil bu.
-Anlıyorum.
- O zaman yine görüşmek üzere diyorum.
Genç adam yavaşça yaklaşarak genç kıza sarılırken Hermione de ona yaslandı. Ayrıldıklarında dönerek zindanlara giden merdivenlere yöneldi,inmeden son kez girişe bakarken genç adamın onu izlediğini gördü,neşeyle el salladıktan sonra da merdivenleri inmeye başladı.



Hermione sınıfa girdiğinde konuşmalar artarken Slughorn dersin başından beri dikkatini tekrar toplayarak ona döndü:
-Bayan Granger, Bay Krum biraz daha okulumuzda kalacak değil mi?
Genç kız ona dönen başları umursamamaya çalışarak yanıtladı:
-Üzgünüm efendim,dönmesi gerekiyormuş. Ancak,size saygılarını ve teşekkürlerini bir kez daha iletmek istedi.
Adam gözle görülür bir hayal kırıklığıyla ellerini ovuştururken yüzünü buruşturdu. Hermione onun bu haline gülmemek için kendini zor tutarken yerine ilerledi. Harry ve Ron’un kollarını kavuşturmuş,onu beklemiş olduklarını gördüğünde kendisini bekleyen zor dakikaları anlamış oturdu. Hafifçe öksürerek yanında oturan Harry’e döndü. Delikanlı ona başın çevirmemiş,ısrarla önüne bakıyorken kaşlarını kaldırarak onu izlemeye devam etti. Harry birkaç saniye sonra inadından vazgeçip ona dönerken sordu:
-Bir şey mi var?
Hermione elini öne uzatırken mırıldandı:
-Bunu bana siz söyleyeceksiniz.
Bunu dedikten sonra sırasında geriye yaslanırken önde oturan Ron’un sırtının dikleştiğini fark etti.
-Senin de dinlediğini biliyorum Ron.
Ron geriye dönerek ona kızgın bir bakış atarken söylendi:
-Bunu neden yapıyorsun?
Hermione gözlerini devirdi:
-Devamlı böyle çocukça davranıyorsunuz. Dram yaratmaya ne gerek var,ne olmuş yani konuştuysak?
-Adam senin için okula ziyarete geliyor, Herm!
-Hiç de bile,sadece Profesör Dumbledore’u görmeye gelmiş ve uğradığında da beni görmek istemiş.
Ron omuz silkti:
-Neden seninle “konuşmak” istiyor. Neden benimle konuşmak istemiyor?
Harry kaşlarını çatarak Ron’a bakarken Hemrione sırıttı:
-Bunu bu kadar çok arzuladığını bilse eminim seninle de konuşurdu.
Ron Harry’e döndü:
-Konuyu saptırmıyor mu?
-Hermione konuyu saptırıyor,sen de saçmalıyorsun Ron.
Hermione zafer kazanmışçasına gülerken Harry devam etti:
-Ve Hermione, hepimiz konuyu değiştirmek istediğini biliyoruz ama durumun farkındayız. O adama böyle taviz vermemelisin.
Genç kız ona inanmayarak bakarken bir anda öfkelendiğini fark etti:
-Böyle söyleyeceksen hiç konuşma bence. Elimde olmayan sebeplerle beni sanki cezalandırıyormuşçasına konuşuyorsun, sizi bazen hiç anlamıyorum.


Ginny yemek için salona girdiğinde doğruca masaya ilerlerken Harry ve Ron’un somurtmuş bir şekilde bulurken geriye baktığında Hermione’nin salona girdiğini gördü ve yanına ilerledi,yavaşça koluna girerken sordu:
-Neler oluyor?
Hermione başını iki yana sallarken mırıldandı:
-Önemli bir şey yok, Gin. Şu an konuşmak istemiyorum,aslında ben yemek yemesem de olur. Biraz dinleneceğim yukarı çıkıp,sonra görüşürüz tamam mı?
-Öyle olsun.
Masaya oturduğunda Harry ve Ron’un hala masadan başlarını kaldırmadığını gören Ginny’i hafifçe öksürdü. İkisi de başlarını kaldırırken Ginny’e baktılar. Genç kız kaşlarını kaldırırken Harry birden ayağa kalktı:
-Ouidditch antrenmanımız vardı,tamamen çıkmış aklımda. Haydi,kalkalım.
-Daha bir saat var, Harry.
Delikanlı sıkıntıyla saçlarını karıştırırken mırıldandı:
-O zaman ben önden gideyim,biraz ayarlama yaparım. Sizinle orada görüşürüz,oldu mu?
İkisi de onaylarken Harry salondaki dedikodu dalgasını duymazdan gelmeye çalışarak hızlı adımlarla çıktı.



Draco zindanlara inen merdivenlerden çıkmış,Büyük Salon’a girecekken önünden geçen iki kızın heyecanlı bir şekilde birbirlerine bir yeri işaret ettiklerini görürken derhal başını o tarafa çevirdi. Tahmin etmiş olduğu gibi Potter önünden geçiyordu. Bugünkü alışılmadık durumun şimdiden ağızdan ağza yayıldığına emindi ve altın üçlü şimdi daha çok göz önünde olacaktı. “ Sanki yeterince gözde değiller.” Delikanlı ellerini sarı saçlarından geçirirken bir yandan da sıkıntıyla ne yapacağını düşündü. Gryffindor’un antrenmanı olduğunu biliyordu. Bu akşamı kendisi ayırtmak istemişti ama bu sene için takımın iplerini sıkı tutmayı planlıyor gibi görünen aptal Potter yüzünden bu mümkün olamamıştı. Ani bir kararla Harry’nin peşinden dışarı çıktı. Gözlerini kısarak araziyi taradıktan sonra kararlı adımlarla ilerledi.



Draco yaklaşık yarım saattir kendi kendisiyle yarışıyormuş gibi görünen Potter’ı Syltherin tribünlerinin altından izliyordu,görülmemek için tribünlerin altındaki yeşil bayraklarla sarılmış alana iyice yerleşmişti. Delikanlı Snitch’i kutudan çıkarmış, dengesini daha iyi ayarlamak için çalışmalar yapıyor gibiydi. Hızlı bir pikeden sonra genç adamın yavaşladığını ve elinde Snitch’le aşağı indiğini fark etti. Bu sırada görüş alanına Dumbledore girerken bilinçsizce yerinde dikleşti. Okul müdürü konuşuyordu:
-… Bu akşamki dersi yarına aldığımda Quidditch oynayarak değerlendireceğini fark etmiştim.
-Her zamanki gibi haklı çıktınız,efendim.
Draco yüzünü tiksintiyle buruşturdu. Potter ve yaşlı bunak arasındaki ilişkiyi hiçbir zaman anlayamamıştı. Dumbledore’un piyon olarak Potter’ı kullandığı çok barizdi ancak o herhalde bunu görmek istemiyordu. Yine de Draco onun nasıl bu kadar sakin kalabildiğini merak etti. Kendisi hangi plana dahil edilirse edilsin sakin olmak zorundaydı ama bu onun yapısında vardı. Oysa Potter gibi biri çıkarı için hareket etmeyi bilemezdi. İkilinin konuşmasına dikkatini yeniden verirken Potter’ın bir şeyler anlattığını fark etti:
-Bu sene takım mükemmel olmalı efendim. Hepimizin beklentisi oldukça yüksek,kimseyi hayal kırıklığına uğratmak istemeyiz.
Sarışın delikanlı içinden Potter’ın da hırsları olduğu gerçeğini geçirirken durdu. Onun böyle olacağını düşünmezdi. O budala Potter’ın kalite hakkında bazı fikirleri vardı demek, oysa Draco onun çevresini düşündüğünde standartlarını oldukça düşük buluyordu. Yıllar önce,küçük bir çocukken, Potter’a elini uzatmış ama o oldukça yanlış bir seçim yaparak bunu reddetmişti. Potter şimdilik bilmiyordu ama ileride bunun bedelini ağır ödeyecekti.

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Üçüncü Bölüm Empty Geri: Üçüncü Bölüm

Mesaj tarafından ss_angel 6th Mart 2010, 01:57

ayyy,üçüncü bölümü şimdi okudum

ron un söylediği neydi öyle ya,neden benimle değil seninle konuşmak istiyor,inan ki çok güldüm
ikisinin de suratlar bir karış asık,neymiş efendim victor herm ile konuşmuş,bunlar daha kurum ile kızı paylaşamıyorlar draco ile beraber olunca düşer ölürler her halde Very Happy

slughorn un üzülmesi de başka bir komiklik.adam safi klubü için yaşıyor Very Happy

tek merak ettiğim bu ziyarette Dumbledore ile kurum ne konuştu.kurum çok önemli değil dedi ama madem önemli değil ta bulgaristandan niye oralara kadar gelmiş,acaba yoldaşlık için mi çalışıyor ??

draco ve pansy arasında geçen konuşmalarda,cümle devrikliği var.şu an nerede olduğunu unuttum ama draco pansy nin kolunu tuttuğu yerde sanırım.''bakar'' kelimesi orada biraz sırıtmış.

draco nun planlarımı var ya? son cümleler çok ilgi uyandırıcı olmuş...

bu bölümü ilk iki bölümden daha çok beğendim,her halde bolca güldüğümden,ron harikaydı
ellerine-emeğine sağlık canım,çok beyendim...

ss_angel

Mesaj Sayısı : 9
Kayıt tarihi : 29/12/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Üçüncü Bölüm Empty Geri: Üçüncü Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 6th Mart 2010, 02:16

ss_angel demiş ki:ayyy,üçüncü bölümü şimdi okudum

ron un söylediği neydi öyle ya,neden benimle değil seninle konuşmak istiyor,inan ki çok güldüm
ikisinin de suratlar bir karış asık,neymiş efendim victor herm ile konuşmuş,bunlar daha kurum ile kızı paylaşamıyorlar draco ile beraber olunca düşer ölürler her halde Very Happy

slughorn un üzülmesi de başka bir komiklik.adam safi klubü için yaşıyor Very Happy

tek merak ettiğim bu ziyarette Dumbledore ile kurum ne konuştu.kurum çok önemli değil dedi ama madem önemli değil ta bulgaristandan niye oralara kadar gelmiş,acaba yoldaşlık için mi çalışıyor ??

draco ve pansy arasında geçen konuşmalarda,cümle devrikliği var.şu an nerede olduğunu unuttum ama draco pansy nin kolunu tuttuğu yerde sanırım.''bakar'' kelimesi orada biraz sırıtmış.

draco nun planlarımı var ya? son cümleler çok ilgi uyandırıcı olmuş...

bu bölümü ilk iki bölümden daha çok beğendim,her halde bolca güldüğümden,ron harikaydı
ellerine-emeğine sağlık canım,çok beyendim...
Canım ya,senin yorumunu görünce aklıma geldi,ben de senin hikayeni okuyordum ya,kaldığım yerden devam etmem lazım,çağrışım yaptım böyle nickinden Neyse çok teşekür ediyorum bu güzel yorumun için,oldukça sevindirdin beni. Özellikle beğendiğini belirttiğin yerler vardı ya bayıldım oralara Slug forever Krum'la ne konuştular,hmmmm,Yoldaşlık için çalışıyor arkadaş,herhalde Bulgaristan'daki örgütlenmeyle ilgilidir. Uyarını da aklımın bir köşesine yazıyorum bakacağım ama önce en acilinden Ezel izlemem lazım Umarım devamını da seversin canım ya,desteğin için çooooook teşekkürler Very Happy

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Üçüncü Bölüm Empty Geri: Üçüncü Bölüm

Mesaj tarafından bellatrix 13th Mart 2010, 02:15

draco nun harry için planları ver gibi gözüküyo..
ron ve harry i anlayamıyorum hermione nin krum la konuşmasına neden bu kadar fazla tepki verdiler ki. şaşırmak normal belki ama somurtmak garip. ron gerçekten komik Very Happy "neden benimle konuşmak istemiyor" bunu sevdim Very Happy

bellatrix

Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 07/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Üçüncü Bölüm Empty Geri: Üçüncü Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 13th Mart 2010, 02:32

bellatrix demiş ki:draco nun harry için planları ver gibi gözüküyo..
ron ve harry i anlayamıyorum hermione nin krum la konuşmasına neden bu kadar fazla tepki verdiler ki. şaşırmak normal belki ama somurtmak garip. ron gerçekten komik Very Happy "neden benimle konuşmak istemiyor" bunu sevdim Very Happy
Öyle gözüktüğü doğru.
Hassastılar bu bölümdde hem de fazlaca Very Happy O kısmı beğenmene sevindim. Devamını da sevmen dileğiyle...

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz