Bizim Hikayelerimiz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Dördüncü Bölüm

3 posters

Aşağa gitmek

Dördüncü Bölüm Empty Dördüncü Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 6th Mart 2010, 01:47

Yorumlarınız geçen bölümlerdeki gibi güzel güzel gelirse birkaç gün içinde yeni bölümümüz de gelecek Smile Leona Lewis- Happy dinleyerek okuyabilirsiniz.


04



Yanan ateşin çıtırtıları odadaki tek sesin kaynağıyken başını koluna yaslamış genç kız yorgun bir uykunun içindeydi. Bu sırada ortak salonun kapısı açılırken içeri giren delikanlı esneyerek gözlerini ovuşturdu, aynı anda gözü koltuktaki genç kıza takılırken aralarının açık olmasına rağmen gülümsemekten kendini geri alamadı. Yanına gittiğinde başını uzatarak yere baktı,tahmin ettiği gibi yere düşmüş bir kitap görürken gülümsemesi iyice büyümüştü. Koltuğun önüne gelerek kitabı usulca eline aldı,onu sihirle kendi odasına gönderirken koltuğun öbür yanına oturarak Hermione’ye yanaştı. Yavaşça omzuna dokunurken mırıldandı:
-Hermione,Hermione…
Hafifçe onu sarsarken kahverengi gözler duruma bir anlam veremez gibi bakarak açıldı. Genç kız esnerken başını delikanlının omzuna yasladı:
-Uyumak istiyorum.
Harry güldü:
-Biliyorum ama kendi yatağında daha rahat edersin.
Genç kız bir şey demeyerek başını sallarken bir an sonra uyku sersemi, başını kaldırdı:
-Bir dakika,biz küsmüştük.
-“Biz” bunu sık aralıklarla tekrarlıyoruz zaten,dert etmeye gerek yok.
Hermione uykusuna rağmen gülerek delikanlının omzuna yaslandı:
-İyi o zaman,böyle uyusam mesele olmaz.
Delikanlı bir an kararsız kalırken genç kızın başını yavaşça kaldırdı, Hermione söylenecek gibi olurken ayaklarını öne uzatarak koltuğa iyice yerleşti ve genç kızı da nazikçe kendisine yasladı. Hermione yerinden oldukça memnun,gülümseyerek uykusuna geri dönerken delikanlı zümrüt yeşili gözlerini ateşe çevirerek dalgınca izlemeye başladı.


Genç adam karanlık odada kuytu bir köşede durmuş,köşede zincirlere bağlanmış genç bir kadına bakıyordu. İçindeki ürperti gittikçe büyürken Lucius Malfoy ona bakarak konuştu:
-Lord Voldemort bu eğitime katıldığını duyunca çok mutlu olacak,Draco.
Delikanlı beyaz yüzünü yere eğerken babası devam etti:
-O gereksiz Weasley ikizlerinin de bir işe yaraması şaşırtıcı. O geçitler sayesinde okuldan rahatça ayrılabilirsin.
Odadaki diğer adam maskesini çıkarmadan söze karıştı:
-Keşke aynı yolları giriş için de kullanabilsek.
Lucius başını sallarken Draco taş duvara iyice yaslandı. Okuldaki öğrencileri aynı durumda düşünürken yutkundu. Bu yola kendi isteğiyle girmişti evet ama sonuçlarıyla bu kadar yakın karşılaşacağını hiç düşünmemişti. Karanlık ve rutubet kokulu bu odada durmuş,neler yaşayacağını merak ederken kapı bir kez daha açıldı, Bella yüzündeki büyük gülümsemeyle içeri girerken Draco yavaşça doğruluyordu.



Öğrenciler hafif serin ama yağışsız bir cumartesi sabahının keyfini çıkartırken Hermione ödevleri şimdiden tamamlamış olmanın keyfiyle etrafı izliyordu. Birden aklına kütüphaneye bırakması gereken kitap gelirken spor haberlerini tartışan Harry ve Ron’a döndü:
-Benim hemen Ortak Salon’a gitmem lazım,kitabımı orta yerde bıraktım,kaybolmasın.
Ron öfleyerek ona kahvaltı etmesini söylerken Harry konuştu:
-Hermione, ben sabah salonda kalemimi ararken etrafta hiç kitap görmedim.
-Gerçekten mi?
Genç kız kendisine büyümüş gözlerle bakarken Harry kendini gülmemek için zor tutarak konuştu:
-Neden yalan söyleyeyim ki?
Hermione elini başına götürürken mırıldandı:
-Madam Pince kitap almama asla izin vermez.
Ron başını tabağına eğerken mırıldandı:
-Eh,bu halde hayatın büyük ölçüde boşalacak demektir.
Harry dudağını ısırırken Hermione Ron’a dönerek derin bir iç geçirdi,yine de ayağa kalkarken konuştu:
-Ben bir bakayım.
Delikanlı onun gerçekten yeterince telaşlandığına karar verirken konuştu:
-Endişelenme tamam,gece ben onu yatakhaneme yolladım.
Hermione elleri belinde ona dönerken söylendi:
-Şimdi sırada ne var? Arabada cam kenarına oturmak için falan tartışacak mıyız?
Ron Harry’e dönerek bunun ne demek olduğunu sorarken genç kız konuştu:
-O sana Muggle dünyasında bunun ne olduğunu açıklarken ben de gidip bırakayım bari.



Hermione kitabını almaya giderken üçüncü katın koridorunda Draco Malfoy’un ilerlediğini fark etti. Bir an olduğu yerde dururken karşı karşıya geldiklerinde duyacağı hakaretleri düşündü. Yine de bu durumda karşılaşmaktan başka seçeneği olmadığını görürken ilerledi. Genç adam da sona gelmiş,şimdi köşeye dönecekti ki Hermione onun merdivenin başına sıkıca yaslandığını fark etti. Kaşlarını çatarken bu durumda bir anormallik olduğunu anlamıştı yine de karşısındakinin kim olduğu düşünülürse tereddüt etmesi normaldi. Bir dakika daha durarak beklerken delikanlı başı öne eğilmiş,hareket etmeden duruyordu. Genç kız gözüne giren saçları düzelttikten sonra ona ilerlemeye başladı,yaklaştıkça onun hafifçe titrediğini fark ediyordu. Hermione yanına ulaştığında elini uzatarak omzuna dokunurken sordu:
-Bir sorun mu var?
Cevap gelmezken Hermione bir kez daha soracaktı ki delikanlının başını yavaşça kaldırdığını gördü. Karşısındakinin bembeyaz yüzünü gördüğünde yutkunurken genç adam kafası karışmış bir halde ona bakmaya devam ediyordu.



Sarışın kadın odasından dışarıyı izlerken içi bir anda ürperdi,kollarını kavuştururken başı pervaza dayalı önünde uzanan yeşil arazide yutkundu. Aslında kahvaltıya inmesi gerekirdi ama içinden gelmiyordu. Bazen böyle oluyordu işte,sanki yaşamına devam edemiyormuş gibi hissediyordu kendini. Duvarlar üstüne üstüne geliyordu sanki. On sekiz yıl önceden bir anının görüntülerinin zihninde dönüp durmasını engelleyemiyordu. Onu geride bırakabilse her şey daha kolay olacaktı ama böyle bir şey mümkün müydü?



Genç adam içindeki soğukluğa hiçbir çözüm bulamazken karşısındaki kızı izliyordu. Bir şey söyleyemiyordu çünkü ağzını açsa lanetlerin havada uçuşacağını zannediyordu. Bir titreme dalgası daha onu esir alırken okul içinde bile yeterince ısınamadığını düşündü. Birisi kalbinin içine sanki buz parçası yerleştirmişti,gözlerini kapatmak istedi. Ancak,bunu denediği anda bütün görüntüler yine aklına doluyordu. Çığlıklar yanı başındaymış gibi irkilirken genç kızın bir adım geri gittiğini gördü,genç adam o anda yere çöktüğünü fark etti. Vücudunun kontrolü onda değildi sanki. Dizleri titreyerek yere otururken başını taş duvara yasladı. Koridordaki ışık bile ona acı veriyordu sanki. Her şeyi boşvererek gözlerini kapattı,bir iki saniye sonra açarken Granger’ın da karşısına çökmüş olduğunu gördü. Bu aptal kızın burada ne yaptığını merak etti,düşman değiller miydi? Neden onun umrunda olsundu ki? Genç adam aynı durumda olsa ona yardım edecek miydi? Bir anda hatırladı,o Granger’dı,bir Gryfindor’du. Merakla açılmış kahverengi gözleri,omuzlarına dağılmış aynı renkteki saçlarla kendisini izleyen bir Gryfindor. Kim olursa olsun,bu durumdaki birini yalnız bırakmayacağı kesindi. Ona defolup gitmesini söylemek istiyordu ama bu gücü kendinde bulamıyordu. Düşünmeyi nasıl sürdürdüğünü merak etti. Aynı anda Granger’ın elini uzattığını fark etti ve onun usul bir sesle merak etmemesini söylediğini duysa da bilinçsizce başını geri çekmek istedi. Yine de geri çekilmeyi denerken arkasındaki taş duvar bunu engelledi, o sırada alnındaki sıcak eli hissetti. Hemen gözlerini kaparken bu yumuşak ele itiraz etmedi bile hatta genç kız elini çekerken uzanıp o sıcaklığı tutmak istedi ,biraz daha böyle kalırsa soğuktan donacağını sanıyordu. Ama bir saniye sonra sıcak bir havanın onu sardığını fark ederken yüzü yumuşadı,düşünceleriyle boğuşmaktan yorgun kendini bilinçsizliğin narin kollarına bıraktı.


Pansy saçlarını düzelttikten sonra bardağına uzanırken Blaise’in geldiğini gördü. Delikanlı onu selamladıktan sonra yanına otururken genç kız ona dönerek sordu:
-Draco yok mu?
Blaise hafifçe öksürerek önüne baktı:
-Onun bir işi vardı da.
Genç kız kaşlarını kaldırarak mırıldandı:
-Anlıyorum.
Blaise onun rahatsız olduğunu fark ederek yavaşça ona döndü:
-Sen Draco’yu bırak da bil bakalım bende ne haberler var?
Pansy kendisinden bir şeyler saklandığının farkında ama her zaman en iyi haliyle görülmeyi alışkanlık haline getirdiğinden gülümseyerek yanıtladı:
-Merakla bekliyorum.
-Dün gece Potter ve Granger geceyi ortak salonlarında beraber geçirmişler. Birkaç yedinci sınıf öğrencisi onları sabah görmüş,ortalık kalabalıklaşmadan ayrılmışlar.
Genç kız gayri ihtiyari o tarafa döndü. Potter ve Weasley’nin bir şeyler konuştuğunu görürken Granger’ın birkaç dakika önce kalktığını hatırladı. Blaise’e dönerek gelişmeleri takip etmesini söylerken bir yandan parmaklarını masanın üzerinde gezdiriyordu. Onları kızdırmak için üçlü hakkında atıp tutuyordu,evet ama bunun doğru olabileceğini düşünmemişti. Pansy Parkinson genç bir kız olarak insanlar arasındaki elektriği çok iyi hissederdi,şimdiye kadar bu konuda yanıldığı olmamıştı ve Granger’ın Potter hakkında bir düşüncesi olmadığından hemen hemen emindi. Ama Potter gibi duygusuz bir aptalın duygularından emin olamazdı. İç çekerek ellerini masanın üstünde birleştirirken bu konuyu kendisi de yakından takip etmeye karar verdi.

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Dördüncü Bölüm Empty Geri: Dördüncü Bölüm

Mesaj tarafından ss_angel 6th Mart 2010, 02:04

4.bölüm

kim demiş yetişemem diye. bak seni nasılda utandıracağım Very Happy

bir haftada yakalarım ben seni Smile

harry ve hermione nin koltuktaki hallerine bayıldım.hermione bana benziyor can hıraş ders çalışacağım derken her gece uyuya kalıyorum,pilim bitiyor.ben ne zaman bu üniversiteden mezun olacağım yaa *dertlenir*
çok tatlılardı.iki arkadaşlar ama arkadaştan da öteler.arada ki sevgiyi inanılmaz derecede hissettim.peki harry niye dalgın ?

draco nun o odada ki varlığına acıdım resmen.babası tarafından zorla yönlendirilen bir çocuk.umarım kötü olmaz...doğru yolu bulur.herm in ona şefkatle yardım edişine bayıldım

bu arada pansy niye ilgileniyor ki üçlünün aşk hayatıyla.içlerinden birine göz koymuş olmasın sakın

ellerine sağlık canım,güzel bir bölümdü...

ss_angel

Mesaj Sayısı : 9
Kayıt tarihi : 29/12/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Dördüncü Bölüm Empty Geri: Dördüncü Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 6th Mart 2010, 02:17

ss_angel demiş ki:4.bölüm

kim demiş yetişemem diye. bak seni nasılda utandıracağım Very Happy

bir haftada yakalarım ben seni Smile

harry ve hermione nin koltuktaki hallerine bayıldım.hermione bana benziyor can hıraş ders çalışacağım derken her gece uyuya kalıyorum,pilim bitiyor.ben ne zaman bu üniversiteden mezun olacağım yaa *dertlenir*
çok tatlılardı.iki arkadaşlar ama arkadaştan da öteler.arada ki sevgiyi inanılmaz derecede hissettim.peki harry niye dalgın ?

draco nun o odada ki varlığına acıdım resmen.babası tarafından zorla yönlendirilen bir çocuk.umarım kötü olmaz...doğru yolu bulur.herm in ona şefkatle yardım edişine bayıldım

bu arada pansy niye ilgileniyor ki üçlünün aşk hayatıyla.içlerinden birine göz koymuş olmasın sakın

ellerine sağlık canım,güzel bir bölümdü...
Ahaha Elif Hanım,göreceksiniz ki ben kazanacağım Yemin ederim deli gibi merak edeceğim diye okuyamıyorum 10. bölümü çünkü biliyorum gene heyecan verici bir yerde kestin,gerçi şimdi de merak ediyorum ama istesem okurum diye rahatlatıyorum kendimi,evet sana tebrikler beni hikayen konusunda bir çeşit sapık haline getirdiğin için neyse ben cevaplasam iyi olacak

Üçlüyü yazmayı seviyorum. Ayrıca ben de öyleyimdir çalışacağım diye uyur kalırım özelliklekabus sınavlar öncesi böyle bir de daha rahat okuyayım diye uzanırım falan ki iyice yalan olur. Allah yardımcımız olsun ders konusunda Herm dahil

Harry muhtemelen görev düşünmekteydi gene.

Draco'ya ben de üzülüyordum ama büyüyecek mecbur

Olabilir vallaaaa =)

Ay canım çok sağol ya yorum için. Beğenmene çok sevindim.

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Dördüncü Bölüm Empty Geri: Dördüncü Bölüm

Mesaj tarafından bellatrix 13th Mart 2010, 02:33

bu bölümü çok beyendim. draco.. yazık draco ya ama. hermione nin sevgisini kabul edip yardım etmesine izin verirse acısı azalacaktır belkide. acı çekmesini istemiyorum lucius un böyle bir şeyden zevk alması o çığlıklar draco bunları yok sayabilecek kadar kötü değil..

ve "On sekiz yıl önceden bir anının görüntülerinin zihninde dönüp durmasını engelleyemiyordu" bu anıları merak ettim.. ne kadar çok merak eder oldum ben Very Happy

bellatrix

Mesaj Sayısı : 19
Kayıt tarihi : 07/09/08

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Dördüncü Bölüm Empty Geri: Dördüncü Bölüm

Mesaj tarafından masalcı 13th Mart 2010, 03:01

bellatrix demiş ki:bu bölümü çok beyendim. draco.. yazık draco ya ama. hermione nin sevgisini kabul edip yardım etmesine izin verirse acısı azalacaktır belkide. acı çekmesini istemiyorum lucius un böyle bir şeyden zevk alması o çığlıklar draco bunları yok sayabilecek kadar kötü değil..

ve "On sekiz yıl önceden bir anının görüntülerinin zihninde dönüp durmasını engelleyemiyordu" bu anıları merak ettim.. ne kadar çok merak eder oldum ben Very Happy
Merak iyidir diyorum. Draco düzelir ama öyle ya da böyle,dert etme bence. Teşekkürler yorum için.

masalcı
Admin

Mesaj Sayısı : 241
Kayıt tarihi : 25/08/08
Yaş : 33

http://bizimhikayelerimiz.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz